logo
Soner Karakuş: Sağlam kafa

Soner Karakuş: Sağlam kafa

Büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi

anladıklarını iddia edemezler.

 

Peyami Safa

 

  

Doğal olan bozulur. İyi, kötü olabilir. Güzel, henüz vakti gelmemiş çirkindir. Sağlık, insanların ve zamanın kemirdiği bir nesnedir. Bunlar doğal süreçlerdir. Aksi, “dış müdahale”lerle mümkündür. Daima iyi, güzel ve sağlıklı bir insan kadar tehlikeli çok az şey vardır. Modern dünyanın teklifi budur.

 

İnsanın bazen yemeden içmeden kesilmesi gerekir. Bunu, iki şeyle temin ederiz: Biri aşk, diğeri hastalık. Başka bir dünya olduğunu idrak etmenin en etkili yolları… Aşk ruhun, hastalık bedenin dünyaya isyanıdır, diyebiliriz Nurettin Topçu’dan ilhamla.

 

Üzgünüm, hastaları severim. Kafalarındaki tehlikeli fikirleri hayata geçirmeleri sağlıklı insanlara kıyasla daha zordur en azından, gibi birçok fayda… Hastalardan ve hastalıklardan kaçıyoruz. Yaşamaktan ziyade ölmeye ihtiyacımız var, desem abartıyorsun diyeceksiniz. Fakat birden fazla yakınını tedavisi olmayan bir hastalıktan kaybetmiş biri olarak konuştuğumu bilmiyorsunuz.

 

Hastalar, ölüm ve düşüncesine en yakın olanlardandır. Eninde sonunda öleceğini bilen bir insanı korkutamazsınız. İhtiyacı olmayanı ona satamazsınız. Kandıramazsınız da. O, her şeyin sağlamasının ölümle yapılacağını bilir. Türkçesi Muzaffer Serkan Aydın’dan: “Nasılsa ölecek olmanın sakinliği.”

 

Bazı şeyler çözülmek, tedavi edilmek için değil, sadece anlaşılmak için var olurlar. Bu çağ her şeyi çözülmesi, tedavi edilmesi gereken bir problem gibi sunuyor. Her şeyi çözebileceğini, tedavi edebileceğini zanneden insan, kendisini bir problem, bir hastalık hâline getirdiğinden habersiz.  

 

Herkes kendi ayakları üzerinde durduğu için kimse sahneyi göremiyor. Birilerinin oturduğu yerden kalkmaması lazım. Hepimizin kendi ayakları üzerinde durmasını istiyorlar ki kimse oyunu göremesin. Hastaları ve âşıkları sahnede göremezsiniz, tribünde de.

 

Fani dünyayı küçücük parçalara bölüp hepimize taksim ettiler ve bu küçük parçaların kendi dünyamız olduğuna ikna olduk. Sadece bizim yaşadığımız bir dünya; hayal dünyası. Bebekliğinizi düşünün. Kimseye muhtaç olmadan yaşayamayacağımızın kanıtıdır anne.

 

Öyleyse nereden yola çıktıysak oraya varalım:

 

Hastalarda da sanatçılara benzer bir hâl olur. Bu, neyin daha önemli olduğunun farkına varmak, künhüne vâkıf olmaktan kaynaklanır. Canınız yanmadan hakikate dokunamazsınız. Sağlam kafa, hasta vücutta da bulunabilir.

 

 

 

Soner Karakuş