Ezgi ve sözün birlikte
hayat verdiği türküler, milletimizin tarih içindeki duygularını yüklediği bir
arşiv niteliğindedir. Değil mi ki müzik ruhun gıdasıdır, bizi besleyen en
önemli kaynaklardan biri de türkülerdir. Bunları dinleyerek, söyleyerek
şekillenir kimliğimiz. Türküler millet korosudur; bir üst dilin, bir
mutabakatın adıdır. Türk'ün mektebi, türkü mektebidir. “Millî birliğimiz
bağlamanın telleri arasındadır” diyen Muzaffer Sarısözen, türkülerin bu yönüne
dikkat çeker.
Dil, ortaya çıkışı ve sistematiği bakımından nasıl
gizemli, metafizik bir özellik taşırsa, türkü ile simgeleştirilen müziğimiz de
tıpkı öyledir. Bizleri, bir tespihin ipine dizer gibi Türkçenin etrafında
toplayan güç, aynı zamanda türkülerin de etrafında toplamıştır. Biz bu
Türkçenin ve bu türkülerin çocuklarıyız. “Birlikte türkü söyleyebildiklerim
benim milliyetimdendir.” diyen Nevzat Kösoğlu, türkülerin millet hayatındaki bu
önemli işlevine işaret etmektedir.
Türküler hakkında alanın uzmanı bilim adamları çok değerli akademik çalışmalar
yapıyorlar. Türkülere kafa yoran her çalışma değerlidir. Elbette onlar hakkında
bol dipnotlu, referanslı akademik çalışmalar devam edecek. Etmeli de. Bunlar,
daha çok üniversite ve entelektüel çevrelere hitap ediyorlar. Bir de yeni
nesillerin ilgisini çekecek, onlara türkülerdeki gizli güzellikleri gösterecek
deneme yazılarına ihtiyaç var.
Milletimizin kültür kodlarını içinde barındıran türküler,
hem ezgisiyle hem de söyledikleriyle bugün de gönüllerimizi beslemeye devam
ediyorlar. İçlerinde şaşırtıcı güzellikte özgün şiir pırıltıları bulunduğu
gibi, kültür tarihimizin eski hatıralarını yansıtanları da bulunmaktadır.
Türkülerin zengin dünyasına adım atacak genç şair, yazar ve müzisyenlerin,
onlardan beslenerek yepyeni eserler vermeleri beklenir.
Elinizdeki çalışma, daha çok bu amaca hizmet etmek
iddiasındadır. Ele aldığı konularla ilgili bütün örnekleri bir araya getiren
bir malzeme yığını yerine, özgün örnekler etrafında yazılmış kısa denemelerden
oluşan bir kitap.